Kılıçdaroğlu Boyabat’ta: “Siyasette Neden Soğan Kullanıyorsunuz” Diyorlar.
HABER: TAMER ARDA ERŞİN – Kamera: AZİZ METİN TURAN
Sinop Boyabat’ta Milli İttifak Başkan adayı Kemal Kılıçdaroğlu; ‘Neden soğan patatesle uğraşıyorsun’ diyorlar. Evin hanımı gider marketten alışveriş yapar soğan 30 lira gelir mutfaktan haberin var mı mutfakta ateş var sarayda oturuyorsun keyfin yerinde 5’er kişilik çetelere para aktarıyorsunuz, 3 yerden 5 yere kadar aylık alanlar var, ‘Soğanı siyasette kullanıyorsunuz, ben ne yapayım, mutfakta yangın çıkaran ben değilim, sizsiniz’ diyorlar. O yangını çıkaran benim, o yangını söndürecek olan benim.’
Millet İttifakı Başkan Adayı ve CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Sinop’un Boyabat ilçesinde miting düzenledi. Mitinge Demokrat Parti Genel Başkanı Gültekin Uysal da katıldı. Kılıçdaroğlu, burada yaptığı konuşmada şunları söyledi:
“Boyabatlılarla güzel bir sohbete ihtiyacım var. Güzel bir sohbet edeceğim. Türkiye’nin bütün sorunlarını çözmeye yemin ettim. Yaşlı, genç, genç fark etmeksizin bütün sorunlarını çözme sözü verdim. engelli.
“KONUSUNUN HAKKINI YENEN KİMSEYE OY VERMEYİN ALLAH İNŞA EDERİM DİYORUM. ÇOK AÇIK”
Boyabat’a beşinci gelişim. Benim kadar gelen ikinci bir başkan yok. Neden Boyabat’a geliyorum? Boyabat’ta oylarımız düşük. Kim hatalı? Hata bizde. Boyalarda yok. Hiç oturup konuşmadık. Dertlerimizi söylemedik. Vatandaşların dertlerini dinlemedik. Ankara’da oturduk, tumturaklı sözler söyledik, oy dedik. E vatandaş haklı neden oy kullanayım diyor. Buraya gel; Oturup konuşalım diyor. Bu yüzden beşinci kez geliyorum. Boyabat halkına söylüyorum: Başka genel lider gelmedi. Beşinci gelişim ve bir şey istiyorum. Allah rızası için kulun hakkını yiyene oy vermeyin derim. Bu çok açık.
“TAAŞERON İŞÇİLERİNİ TANIYORUM. BURAYA GELDİLER AMA İZİN VERMEDİLER. KARAYOLLARININ TAŞERON İŞÇİLERİNE BURADAN SELAMLARIMI GÖNDERİYORUM”
Buradaki çeltiği de biliyorum. O tarlalarda çalışanları bilirim, ter dökenleri bilirim; Yeterince kazanmadıklarını biliyorum. Hak ettiklerini alamadıklarını biliyorum. Taşeron personel tanıyorum. Buraya geleceklerdi ama izin vermediler. Buradan karayollarının taşeron personeline selamlarımı iletiyorum. Endişelenme, sana bir takım vereceğim. Devlet taşeron işçi çalıştırmaz; devlet ekip üyeleri istihdam ediyor.
“DEVLET ÖĞRETMENLERE YEME ÖĞRETMENİ, ANLAŞMALI ÖĞRETMEN VE KADRO ÖĞRETMENİ AYRIMI YAPMAMALIDIR”
Devlet öğretmenler arasında ücretli öğretmen, sözleşmeli öğretmen, takım öğretmeni gibi bir ayrım yapmaz. Öğretmen öğretmendir. Çocuklarımızı yetiştiriyor. Biri 100 lira alıyor, biri 250 lira alıyor, biri 1000 lira alıyor. peki ya Böyle bir adaletsizlik olmaz. Öğretmen öğretmendir. Kıdemi varsa herkes kıdemine göre maaşını alır.
“SİZ ARKADAŞLAR BEN TORPIL’İ BİTİRECEĞİM”
Gençlere bir sözüm daha var. Çocuklar, torpidoyu bitireceğim. Bu ülkede KPSS’ye gireceksin, sonra… Bak dün bir baba geldi, ‘Oğlum Türkiye 2.si oldu ama kelime sınavında elendiler.’ Tanrı aşkına bu şimdi mi? Bu doğru mu? Yuhalama. Sandığa gidin ve oy kullanın.
“SÖZÜM OLDU, BU ÜLKEDEN 5’Lİ ÇETESİ VE UYUŞTURUCU BARONLARINI GÖNDERECEĞİM”
Bakın, devletin dini adalettir. Adaletin olmadığı yerde devlet yoktur. Adaletin olmadığı yerde merhamet de yoktur. Adaletin olmadığı yerde beş kişilik çeteler kol geziyor. Adaletin olmadığı yerde uyuşturucu mafyaları ve uyuşturucu baronları hem eğlenir hem de ortalıkta dolanır. Küçük çocuklarımızı zehirliyorlar. Sözüm var, bu ülkeden beş kişilik çeteleri ve uyuşturucu baronlarını göndereceğim.
“MUTFAK YANGINI SÖKEN BEN DEĞİLİM SİZSİNİZ. O YANGINI SÖNDÜRECEK BENİM”
Bana soruyorlar. ‘Soğanla, patatesle niye uğraşıyorsun’, ‘Peki bununla niye siyaset yapıyorsun’ diyorlar. Evin hanımı çarşıya gidip alışveriş yapacak. Soğanın ağırlığı 30 lira. Mutfak hakkında bilgin var mı? Mutfakta yangın var. Sarayda oturuyorsun, keyfin yerinde, beşli çetelere para havale ediyorsun, üç yerden beş yere aylık alanlar var… Bunlara doyamıyorlardı. Neden siyasette soğanı kullanıyorsunuz diyorlar. Ben ne yaparım? Mutfaktaki yangını çıkaran ben değilim, yangını çıkaran sensin. O yangını söndürecek olan benim. Açık ve net söylüyorum: Yangını söndüreceğim.
“YURT DIŞLARINDAN ÇIKARARAK BU MİLLETE GÖNDERİLEN 418 MİLYAR DOLARI ALACAĞIM”
22 yıldır iktidardalar. Eskiye bakın, yeniye bakın. Soğan bizim tarihimizde bu kadar uzun süre var mıydı? Tarihimizde böyle büyük artışlar oldu mu? Düzelteceğim. Yukarıdan alıp aşağıya vereceğim. Beşli çetelerden alıp halka vereceğim. Yurt dışından alınan 418 milyar doları da alıp bu millete teslim edeceğim.
“ERKEKLER ÇOCUKLARINI SATICIYA GÖNDERİRKEN BU HİKAYENİN OĞLU TÜKENMEDİ. VATANDAŞ ÇOCUĞU GİBİ SATILDI”
Saraylarda oturmak hakkında hiçbir fikrim yok. Asla bir saray tutkunu olmadım. Senin gibi yaşadım, alçakgönüllü olmaya çalıştım. Beyler çocuklarını paralı askere gönderirken, bu kardeşiniz, bu dedeniz, bu amcanız, bu yeğeniniz paralı askerlik yapmadı. Vatandaş çocuğu olarak askerliğini yaptı. Kimse beni milliyetçi edebiyat yapmasın.
“TANK PALET FABRİKASINI KATAR ORDUSU’NDAN ALACAĞIM, SAYIN ORDUMUZA TESLİM EDECEĞİM”
Burada milliyetçi damarın güçlü olduğunu da biliyorum. Güzel. Milliyetçi, askerin tank palet fabrikasını Katar ordusuna satmazdı. Tank palet fabrikasını Katar ordusundan alacağım; Onu şerefli, güçlü ordumuza teslim edeceğim.
“STANDA GİDERKEN ELİNİZİ BİLİNCİNİZE KOYUN”
Her aşamada bir sıkıntımız var, bunu biliyorum. Bu sorunların çözülmesi gerektiğini biliyorum. Senden tek bir isteğim var, az önce söyledim. Sandığa gittiğinizde elinizi vicdanınızın üzerine koyun. Allah aşkına bu kadar kargaşa yetmez mi? Bu kadar kamp yetmez mi?
“BAKAN OLMAK İÇİN İKİ ŞEY GEREKİR. İYİ DURUM KARTI VE İLKOKUL DİPLOMASI. DEVLETTE ANLAM YETERLİLİK ÖNEMLİDİR VE YETERLİLİK SAĞLANMALIDIR”
Devlette liyakatini sağlayacağız. Liyakat, işi ehline teslim etmek demektir. İşi yetkilisine teslim etmezseniz tam bir felaket olur. Yani fesat, kul hakkını yiyenler öncü olur ve toplumun önünde yürümeye başlarlar. Toplumu aldatıyorlar. Liyakat şudur: Devletin en aşağısı, reisidir. Amir olmak için önce KPSS’ye gireceksin, memur olacaksın. Devlet memuru olduktan sonra süre bitecek, sınava gireceksin ve amir olacaksın. Ama Bakan olmak için iki şeye ihtiyacım var. Uygun durum belgesi ve ilkokul diploması. Yani devlette liyakat değerlidir ve liyakat sağlanmalıdır.
“ÜLKEMİZDEKİ 3 MİLYON 600 BİN SURİYELİ NE YAPAR?”
Sınır onurdur. Askerlik yapmış herkes bilir. 3 milyon 600 bin Suriyeli ülkemizde ne yapıyor? 3 milyon 600 bin Suriyeli neden buraya geldi? 3 milyon 600 bin Suriyeliyi neden tutuyorlar? Ben konuştum. En geç iki yıl içinde tüm Suriyeli kardeşlerimizi Suriye’ye göndereceğim. Paniğe kapılmayın.
“BÜTÜN KÖY OKULLARINI AÇACAĞIM. 100 ÖĞRETMEN VE ÇOCUK ATAYACAĞIZ, KÖYLERDEKİ ÇOCUKLAR OKULA GİDECEK”
Bayanlar ve baylar, tüm yaşam masraflarını çeken sizsiniz. Evin mutfağında hiçbir şey yoksa, çocuğunuzu okula gönderirken beslenme çantasına bir şey koyamıyorsanız bunun acısını en çok anneler çekiyor. Anneler size bir sözüm var. Bütün köy okullarını açacağım. 100 bin öğretmen atayacağız ve çocuk, köylerdeki çocuklar okula gidecek. Beslenme çantası uygulamasını kaldıracağız. Çocuk okula giderken su, süt içer, yemeğini yer, arkadaşlarıyla oynar, eve tok döner. Bu vesileyle bu ülkedeki tüm çocuklarımız ilköğretimdeki arkadaşlarıyla birlikte okulda yemeklerini yiyecek ve huzur içinde yurda geleceklerdir. Bir beslenme çantası düşünmeyeceksiniz.
“HÜKÜMETTE OLDUĞUM ZAMAN EMEKLİ KARDEŞİMİZ Kurban DİNİNİN KURULUŞUNDA BANKADAN PARA ÇEKMEYE GİDİNCE ORADA 15 BİN LİRA GÖRECEK”
2015’ten beri ramazan ve kurban bayramlarında emeklilere asgari ücret kadar ikramiye verin dedim. Her defasında itiraz ettiler. Parayı nereden bulacaksın dediler. Önce 100 lira verdiler. Sonra seçim geldi, biraz artırdılar. Kemal Bey’in bir sözü var. İktidara geldiğimizde emekli kardeşimiz Kurban Bayramı’nda bankadan para çekmeye gittiğinde orada 15 bin lirayı görecek.
“HER KADININ EVİNDE ASGARİ ÜCRETLE HER AYDA HER KADIN PARA SAHİBİ OLACAK.”
Bunu aile rahatlığı sigortası ile göreceksiniz. Bu sigorta şubesi de kadınların konutlarında bir teminat olacaktır. Her ay her kadının konutuna en az taban fiyat kadar para girmiş olacak. Para bayanın hesabına yatırılacaktır. Gideceksin ve parayı alacaksın. Bunu neden yapıyoruz? Fakirlerin yoksulluğunu teşhir edemezsiniz. İnsan onuru var. Bu nedenle sağ elin verdiğini sol el göremez. O kadarını yapacağız.
“İKİ KIRMIZI ÇİZGİMİZ VAR: VATANIMIZ VE BAYRAĞIMIZ”
Bu milliyetçilik hakkında çok konuşuyorlar. Ne masa altı, ne masa üstü… Boyabat’tan söylüyorum, bütün Türkiye duysun. Bizim iki kırmızı çizgimiz var: vatanımız ve bayrağımız. Benim de bir sözüm var: Sinan Ateş’in katillerini bulacağım. Kulaklarından tutup yargıya teslim edeceğim. Gaffar Okkan’ın katillerini bulacağım, kulaklarından tutup yargıya teslim edeceğim. Adalet herkes için adalet olacaktır.
“DIŞARIDAN BUĞDAY GELİYOR, PİRİNÇ ÇIKIYOR, DIŞARIDAN MERCİMEK ÇIKIYOR. BU ÜLKENİN TOPRAKLARI NASIL Bereketli. BİZ NEDEN ÜRETMİYORUZ?”
Buraya gelirken çeltikte sıkıntı var dediler. Onlara kırmızı mazotu vereceğiz. Türkiye üretecek. Dışarıdan buğday, dışarıdan çeltik, dışarıdan mercimek gelir. ah bu memleketin bereketli toprakları var. Neden üretmiyoruz? Çiftçi neden toprağı rencide etti? Hepsini düzeltecek bir sözüm var.
“BU YERİN BAŞKA BİR ÖZELLİĞİ VAR. SU KURULDUĞUNDAN BU YANA ASBESTLİ BORULARLA EVLERE GELİYOR. KANSER ÜRETİCİ BORULARLA GELİYOR. DEĞİŞMESİ GEREKİYOR. GÖRECEKSİNİZ, BİZ DEĞİŞECEĞİZ”
Burada başka bir özellik daha var. Kurulduğu günden itibaren meskenlere asbestli borularla su getirilmektedir. Yani kanser üreten borularla geliyor. Değişmek zorunda. Göreceksin, değiştireceğiz. İnsan sağlığı her şeyin üzerindedir.
Yaklaşık 10 yıldır yolun yapılmadığını söylediler. O da yapılacak. Huzurevinin temelini attılar ama bitmiyor. Sözüm şu: O vakfı bize teslim etsinler. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı, Aydın Büyükşehir Belediye Başkanı, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı; Antalya, Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı… Kimi istiyorlarsa bize teslim etsinler, biz yapalım, Boyabatlıların beğenisine sunalım. O kadar net ve net söylüyorum ki.
Yapamazlar, yapamazlar. Çünkü parayı başkasına havale ediyorlar. Parayı başkasına havale ettikleri için bunu yapıyorlar. Taraftarlara havale ederler, biz çözeriz. İnanın her şey çok güzel olacak. Sandığa gittiğinizde göreceksiniz. İnanın bu ülkeye barış ve rahmet getireceğim. Hiç kimse yaşayışından sorulmayacaktır.”
